Siraceddin sülâlesi ve mensupları insanların umumuna, hususuna, doğrucusuna ve inkârcısına inanılmaz ölçüde parlak kerametler göstermişlerdir. Haberleri bütün İslâm âlemine yayılmış, bu kerametler maddecilerin estirdiği dalgalarla hiçbir şekilde sarsılmamış aksine kök salıp yeşererek daha güzel duruma gelmiş, şeref semasında parlak bir örtü oluşturmuş, insanların duyacağı, göreceği bir kandilin ziyası olarak kalmıştır.
Yüce Allah (Celle Celaluhu) Kuran-ı Azimüşşanda Al-i İmran sûresinin 18-19 ayetlerinde:
“Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri O’ndan başka ilâh olmadığına şahitlik etmişlerdir. O’ndan başka ilâh yoktur, O güçlüdür, hâkimdir. Allah katında din şüphesiz İslamiyet’tir. Ancak kitap verilenler kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın ayetlerini kim inkâr ederse bilsin ki Allah hesabı çabuk görür.” buyurmaktadır.
SİLSİLE-İ ŞERİF Türkçe:
